BEDEN, KİMLİK VE SUBJEKTİVİTE - BRAİDOTTİ'NİN ANALİZİ

beden, kimlik ve subjektivite kavramları günümüzde feminist teorilerin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. rosi braidotti ise bu konuları ele alırken post-yapısalcılık ve post-humanizm gibi farklı disiplinlerden beslenerek yeni bir perspektif sunmaktadır.



braidotti'ye göre beden, kimlik ve subjektivite kavramları arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. beden, bireyin kimliğinin temelini oluşturur ve onun deneyimlerini şekillendirir. ancak braidotti'ye göre beden sadece biyolojik bir varlık değil aynı zamanda sosyal, kültürel ve politik etkileşimlerle de şekillenen bir yapıdır. dolayısıyla bedenin sadece cinsiyet veya ırk gibi belirli özellikleriyle tanımlanması yetersizdir.

kimlik ise bireyin kendisini tanımlama biçimidir ve bu tanım genellikle toplumsal normlar tarafından belirlenir. braidotti'ye göre kimlik sabit değil sürekli olarak değişen bir yapıdır ve bireyin deneyimleriyle şekillenen dinamik bir süreçtir. bu nedenle kimlik kategorilerine sıkıştırılmamalı, çoklu kimliklere sahip olduğumuz kabul edilmelidir.

subjektivite ise bireyin dünyayla kurduğu ilişkiyi ifade eder. braidotti'ye göre geleneksel anlamda tekil, sabit ve merkeziyetçi olan subjektivite kavramının yerini çoklu, hareketli ve dağılmış bir subjektivite almıştır. bu da bizi post-humanist düşünceye yönlendirir; yalnızca insanın değil tüm canlıların aynı derecede önemli olduğunu kabul eder.

rosi braidotti'nin analizi beden, kimlik ve subjektivite kavramlarını yeniden düşünmemizi sağlar. ona göre bu kavramlar arasındaki ilişki karmaşıktır ancak esneklik gerektiren yeni yaklaşımlar geliştirilebilir. bu sayede daha inklüzyonist, çeşitlilikçi ve eşitlikçi toplumlar inşa edebiliriz.