çağdaş dünyada anlam arayışı, insanların varoluşsal sorularla karşı karşıya kaldığı ve bu soruların cevaplarını bulmaya çalıştığı bir süreçtir. bu süreçte, felsefe ve din gibi alanlardan destek alınarak anlam arayışı sürdürülmektedir. kierkegaard'ın varoluşçu yaklaşımı da bu anlam arayışının önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
kierkegaard, 19. yüzyıl filozoflarından biri olarak varoluşçu felsefenin temellerini atmış ve insanın varoluşsal durumunu derinlemesine incelemiştir. ona göre, insanın varlığı paradokslarla doludur ve bu paradokslarla baş etmek için bireyin kendi içsel gerçekliğiyle yüzleşmesi gerekmektedir. kierkegaard'a göre, insanın özgürlüğü ve sorumluluğu onun varoluşsal durumunu belirler ve bu durumu kabul etmekle başlayan bir anlam arayışı süreci başlar.
varoluşçu yaklaşıma göre, insan kendi özgürlüğünün farkına vardığında yaşamının anlamını kendisi belirler ve bu anlama bağlı olarak eylemlerini şekillendirir. ancak bu özgürlük beraberinde kaygıyı da getirir çünkü birey her seçiminin sonuçlarıyla yüzleşmek zorundadır. bu nedenle kierkegaard'a göre, insan yaşamındaki çelişkilerle yüzleştikçe kendini daha iyi tanır ve gerçek benliğiyle bağlantı kurabilir.
kierkegaard'ın varoluşçu yaklaşımı çağdaş dünyada hala geçerliliğini korumaktadır çünkü günümüzde de insanlar yaşamlarının anlamını sorgulamakta ve içsel gerçeklikleriyle yüzleşmeye çalışmaktadır. varoluştan kaçmak yerine onunla yüzleşmek gerektiği dünya genelinde kabul gören bir görüştür.
çağdaş dünyada anlam arayışının önemli bir parçasını oluşturan kierkegaard'ın varoluştan kaçmayarak onunla yüzleştirme fikri günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. insanların kendi içsel gerçeklikleriyle bağlantı kurarak yaşamlarına anlam katmaları için özgür iradeye sahip olduklarına inanan kierkegaard'ın felsefesi günümüzde de ilham verici olmaya devam etmektedir.
