mikhail bakunin, 19. yüzyılın önemli anarşist düşünürlerinden biridir ve devlet ile otoriteye karşı sert eleştirilerde bulunmuştur. bakunin'in eleştirileri, devletin doğasını ve işleyişini sorgulayarak, bireylerin özgürlüklerini kısıtladığını savunur.
bakunin'e göre devlet, insanların özgürlüklerini kısıtlayan bir yapıdır. devlet, toplumda otoriteyi elinde bulunduran bir güçtür ve bu güçle bireyleri kontrol etmeye çalışır. devletin varlığına dayanan hiyerarşik yapılar ise insanların eşitlik ilkesine aykırıdır. bakunin'e göre bu durum, insanların gerçek potansiyellerini ortaya çıkaramamasına neden olur.
bakunin ayrıca devlete karşı çıkarken demokrasiyi de eleştirmiştir. ona göre demokrasi de otoriterdir çünkü halkın iradesinin temsilciler aracılığıyla yürütülmesi söz konusudur ve bu da halkın gerçek katılımını engeller. demokratik sistemde bile seçilen temsilciler egemenliklerini kullanarak halk üzerindeki kontrolünü sürdürmektedir.
bakunin'in eleştirilerinin temel noktası ise bireysel özgürlük üzerinedir. ona göre bireyler, devletin ve otoritenin baskısından kurtulmalıdır. bireylerin özgürlükleri, toplumun gerçek anlamda özgür olabilmesi için temel bir gerekliliktir. devlet ve otorite ise bu özgürlükleri kısıtlar ve insanları kontrol altında tutar.
bakunin, devlete karşı çıkarken aynı zamanda toplumsal dönüşümün de önemini vurgular. ona göre devlet yerine, toplumun kendini yönetebileceği bir yapıya ihtiyaç vardır. bu yapıda herkes eşit haklara sahip olmalı ve kararlar ortaklaşa alınmalıdır.
bakunin'in devlete ve otoriteye yönelik eleştirileri bireysel özgürlük üzerine odaklanmaktadır. ona göre devlet insanların potansiyellerini engellerken, demokrasi de halkın gerçek katılımını sağlamamaktadır. bakunin'e göre toplumda gerçek anlamda özgür olabilmek için devletsiz bir yapıya ihtiyaç vardır ve bu yapıda herkes eşit haklara sahip olmalıdır.
