DİL, SÖYLEM VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ - JUDİTH BUTLER'IN YAKLAŞIMI

dil, söylem ve ifade özgürlüğü kavramları günümüzde oldukça önemli bir konu haline gelmiştir. judith butler, bu konuya farklı bir açıdan yaklaşarak cinsiyet kimliği ve toplumsal normlar üzerinden dilin nasıl şekillendiğini ve bireylerin ifade özgürlüklerinin nasıl sınırlanabildiğini ele almıştır.



butler'a göre dil, toplumun belirlediği normlar doğrultusunda şekillenir ve bireylerin cinsiyet kimlikleri de bu normlara göre belirlenir. dolayısıyla dil, sadece iletişim aracı olarak değil aynı zamanda toplumsal yapıları da yansıtan bir araç olarak görülmelidir. bu nedenle dilin kullanımında yaşanan kısıtlamalar, bireylerin ifade özgürlüklerini de doğrudan etkilemektedir.

butler'a göre cinsiyet kimliği üzerinden yapılan ayrımcılık ve dışlanma da dilin kullanımına dayanmaktadır. toplumun belirlediği cinsiyet normlarına uymayan bireyler, dil aracılığıyla dışlanmakta ve ifade özgürlükleri kısıtlanmaktadır. bu durum ise bireylerin kendilerini ifade etme hakkını engellemekte ve onların varoluşsal haklarını zedelemektedir.

bu bağlamda butler'ın vurguladığı gibi, dil, söylem ve ifade özgürlüğünün korunması için toplumsal normların sorgulanması gerekmektedir. bireylere her türden kimlikleriyle var olma hakkının tanınması ve onların kendilerini ifade etme özgürlükleri desteklenmelidir. ancak bu şekilde gerçek anlamda demokratik bir toplum oluşturulabilir ve herkes eşit şartlarda yaşama hakkına sahip olabilir.

judith butler'ın yaklaşımıyla bakıldığında dil, söylem ve ifade özgürlüğünün korunması için toplumsal yapıların sorgulanması gerektiği ortaya çıkmaktadır. bireylere her türden kimlikleriyle var olma hakkının tanınması önemlidir çünkü ancak bu şekilde gerçek anlamda demokratik bir toplum oluşturulabilir.