habermas'ın psikolojiye bakış açısı, onun eleştirel teorisi ve iletişim kuramı temelinde şekillenmektedir. habermas, insanların sosyal dünyayı anlamlandırma ve etkileşimde bulunma süreçlerini inceleyerek, psikolojiye farklı bir perspektif sunmaktadır.
habermas'a göre, bireylerin davranışları ve düşünceleri sosyal bağlamlarda şekillenir. insanlar toplum içindeki diğer bireylerle etkileşime girerek kendilerini ifade ederler ve bu süreçte anlam oluştururlar. bu nedenle, psikolojinin sadece bireysel zihinsel süreçleri değil aynı zamanda sosyal ilişkileri de dikkate alması gerektiğini savunur.
habermas'ın iletişim kuramına göre, insanlar dil aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurarlar ve bu iletişim süreci demokratik bir tartışma ortamında gerçekleştirilmelidir. ancak günümüzde medya manipülasyonu ve gücün eşitsiz dağılımı gibi faktörler nedeniyle bu ideal durum gerçekleştirilememektedir. bu durumda ise bireylerin özgür iradesinin kısıtlandığı söylenebilir.
psikoloji alanında ise habermas, bireylerin iç dünyalarının yanı sıra sosyal ve politik bağlamları da dikkate almayı önerir. bireylerin davranışları ve düşünceleri, toplumsal normlar, değerler ve ideolojiler tarafından etkilenir. bu nedenle psikoloji araştırmalarında sadece bireysel faktörleri değil aynı zamanda sosyal faktörleri de göz önünde bulundurmak gerekmektedir.
habermas'ın eleştirel teorisi ise psikolojinin toplumsal adaleti sağlamak için kullanılması gerektiğini savunur. toplumda eşitsizlikler ve haksızlıklar olduğunda, bu durum insanların psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir. bu nedenle psikologların sadece bireysel terapiler sunmakla kalmayıp aynı zamanda toplumsal sorunları da ele alması gerekmektedir.
habermas'ın psikolojiye bakış açısı insanların sosyal bağlamlarda şekillenen davranışlarını ve düşüncelerini vurgulamaktadır. ona göre, bireylerin iç dünyalarının yanı sıra sosyal ilişkileri de dikkate alan bir yaklaşım benimsenmelidir. ayrıca habermas'ın eleştirel teorisi de psikologların toplumsal adaleti sağlamak için aktif bir rol oynaması gerektiğini vurgular. bu perspektif, psikoloji alanında daha kapsayıcı ve toplumsal sorunlara duyarlı bir yaklaşımın benimsenmesine katkıda bulunmaktadır.
