JULİA KRİSTEVAN’DA DİLİN YABANCILAŞTIRICI GÜCÜ ÜZERİNE BİR İNCELEME.

julia kristeva, dilin yabancılaştırıcı gücü üzerine önemli çalışmalar yapmış bir düşünürdür. dilin insanları birbirinden ayıran ve aynı zamanda bir araya getiren bir araç olduğunu savunan kristeva'ya göre, dil bireyler arasında iletişimi sağlayan temel unsurdur. ancak dilin bu işlevi sadece pozitif etkiler doğurmaz, aynı zamanda yabancılaştırıcı etkilere de sahiptir.



kristeva'ya göre, dil insanları kendi iç dünyalarından uzaklaştırabilir ve onları toplumun normlarına uydurabilir. bu durumda bireyler kendi özgün kimliklerini kaybedebilir ve toplumun beklentilerine uygun davranmaya başlayabilirler. dolayısıyla dil, bireyleri yabancılaştırarak onların gerçek benliklerini bulmalarını engelleyebilir.

dilin yabancılaştırıcı gücü aynı zamanda farklı kültürleri ve grupları da birbirinden uzaklaştırabilir. farklı diller konuşan insanlar arasında iletişim zorlukları yaşanabilir ve bu da karşıtlıklara neden olabilir. dilin kullanımındaki farklılıkların anlam karmaşıklığına yol açması da insanların birbirini anlamasını zorlaştırabilir.

ancak kristeva'ya göre, dilin yabancılaştırıcı gücü aynı zamanda insanlara yeni bakış açıları kazandırabilir ve onların düşünsel gelişimine katkıda bulunabilir. farklı dilleri öğrenmek veya farklı kültürleri tanımak sayesinde bireyler kendi bakış açısını genişletebilir ve daha esnek düşünme yeteneğine sahip olabilir.

julia kristeva'nın dilin yabancılaştırıcı gücü üzerine çalışmalarından anladığımız kadarıyla dil hem olumlu hem de olumsuz etkilere sahip bir araçtır. insanlar için iletişimi sağlayan temel unsurlardan biri olan dil, aynı zamanda bireyleri kendi özgün kimliklerinden uzaklaştırarak onların gerçek benliklerini bulmalarını engelleyebilir. dolayısıyla dili doğru şekilde kullanmak ve anlamlandırmak önemlidir ki bu sayede dilin yabancılık duygusunu azaltacak şekilde kullanılması mümkün olsun.