KANT'IN BİLİM FELSEFESİ VE POZİTİVİZM KARŞITLIĞI

immanuel kant, 18. yüzyılın en önemli filozoflarından biridir ve bilim felsefesi konusunda da önemli katkılar yapmıştır. kant, bilimin sadece gözlemler ve deneyler yoluyla elde edilen verilere dayanması gerektiğini savunmuş ve pozitivizme karşı çıkmıştır.



kant'a göre, bilim sadece duyular aracılığıyla algılanabilen fenomenleri inceleme konusunda yetkilidir. yapılan gözlemler ve deneyler sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda genellemeler yapılabilir ancak bu genellemelerin de sınırları vardır. kant'a göre, insan aklının kavrayamayacağı şeyler de vardır ve bu nedenle bilimin de sınırları olduğunu kabul etmek gerekir.

pozitivizm ise, bilimsel yöntemin tek geçerli yol olduğunu savunan bir akımdır. pozitivistler, sadece somut verilere dayanan bilginin geçerli olduğunu düşünürler ve metafiziksel kavramlara yer vermezler. bu nedenle pozitivist yaklaşım, kant'ın felsefi düşüncelerine karşı çıkarak onları reddeder.

kant'ın pozitivizme karşı çıkmasının temel sebeplerinden biri de insan aklının sınırlarını kabul etmesidir. ona göre, insan aklı evrenin gerçek doğasını tam anlamıyla kavrayamaz ve bu nedenle mutlak gerçeği bilemez. bu nedenle pozitivist yaklaşıma eleştirel bir bakış açısı getirmiş ve onun tek doğru yol olmadığını savunmuştur.

immanuel kant'ın bilim felsefesi konusundaki düşünceleri ile pozitivizm arasında belirgin bir fark bulunmaktadır. kant'ın insan aklının sınırlarına vurgu yapması ve metafiziğe yer vermesiyle pozitivist yaklaşım arasında derin bir uçurum bulunmaktadır. her iki görüşün de kendine özgü argümanları olsa da günümüzde hala tartışma konusu olmayı başarmıştır.