keynesyen düşünce akımı, 20. yüzyılın en etkili ekonomistlerinden biri olan john maynard keynes'in çalışmalarıyla ortaya çıkmış ve dünya ekonomisine büyük etkilerde bulunmuştur. keynes, devletin ekonomiye müdahalesini savunarak, serbest piyasa ekonomisinin kendi kendine düzelme eğilimi olmadığını ve durgunluklarla mücadelede aktif bir rol oynaması gerektiğini savunmuştur.
bugün hala keynesyen düşünce akımının etkilerini görmekteyiz. özellikle kriz dönemlerinde devletler, keynesyen politikaları uygulayarak ekonomiyi canlandırmaya çalışmaktadır. bu politikalar arasında kamu harcamalarının artırılması, vergi indirimleri ve para politikasının gevşetilmesi gibi önlemler yer almaktadır.
örneğin, 2008 küresel finansal krizi sırasında pek çok ülke keynesyen politikalara başvurmuş ve bu sayede ekonomilerini toparlamayı başarmıştır. devletler kamu harcamalarını artırarak işsizliği azaltmaya çalışmış, vergilerde indirim yaparak tüketimi teşvik etmiş ve merkez bankaları faiz oranlarını düşürerek kredi koşullarını iyileştirmişlerdir.
keynesyen düşünce akımının bugünkü etkilerinden bir diğeri de sosyal refah devletinin oluşturulmasıdır. devletin vatandaşlarına sağlık hizmetleri, eğitim imkanları ve sosyal güvenlik gibi alanlarda destek vermesi de keynesyen politikaların bir sonucudur.
ancak bazı eleştiriler de bulunmaktadır. bazıları bu politikaların uzun vadede enflasyonu artırabileceği veya bütçe açıklarına yol açabileceği endişesini taşırlar. ayrıca serbest piyasa yanlısı kesimler ise devlet müdahalesinin rekabeti bozabileceği görüşündedir.
keynesyen düşünce akımının bugünkü etkilerinin hem olumlu hem de olumsuz yönleri bulunmaktadır. ancak genel olarak bakıldığında bu yaklaşımların kriz dönemlerinde ekonomiyi canlandırma konusunda önemli bir rol oynadığı söylenebilir.
