küresel adalet, dünya genelinde tüm insanların eşit haklara sahip olması ve bu hakların korunması anlamına gelir. kadın hakları ise, kadınların toplumda erkeklerle eşit statüye sahip olmalarını ve ayrımcılığa maruz kalmadan yaşamalarını savunan bir kavramdır. susan okin ise, küresel adalet bağlamında kadın hakları konusunda önemli çalışmalara imza atmış bir filozoftur.
susan okin'in yaklaşımları, kadınların toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle maruz kaldığı ayrımcılığı ele alırken küresel adaletin sağlanmasının önemini vurgular. ona göre, küresel adalet ancak cinsiyet eşitliği temelinde gerçekleştirilebilir. okin'e göre, kadınlar sadece ev işleri ve çocuk bakımı gibi geleneksel rollerle sınırlanmamalıdır; onlar da toplumun diğer alanlarında aktif olarak yer alabilmeli ve karar süreçlerine katılma hakkına sahip olmalıdır.
okin'in en önemli argümanlarından biri de "toplumsal farklılık" ilkesidir. bu ilkeye göre, herkes farklı olduğu için herkesin ihtiyaçları da farklıdır ve bu nedenle her birey eşitlik ilkesine uygun olarak değerlendirilmelidir. okin'e göre, kadınlar da erkeklerle aynı haklara sahip olmalı ve toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle maruz kaldıkları ayrımcılığa son verilmelidir.
küresel adalet bağlamında okin, kadınların eşitlik ve özgürlüklerini sağlamak için devletlerin ve uluslararası kuruluşların sorumluluklarını vurgular. devletler, cinsiyet eşitliği politikalarını benimsemeli ve uygulamalıdır. ayrıca, uluslararası kuruluşlar da kadın haklarına yönelik politikalar geliştirmeli ve bu konuda işbirliği yapmalıdır.
okin'in yaklaşımları, küresel adalet bağlamında kadın hakları konusunda farkındalık yaratmıştır. kadınların toplumda eşit statüye sahip olması için yapısal değişikliklerin yapılması gerektiğini savunurken, devletleri ve uluslararası kuruluşları sorumluluk almaya çağırmaktadır.
susan okin'in yaklaşımları küresel adalet bağlamında kadın hakları konusunda önemli bir perspektif sunar. kadınların toplumsal cinsiyet rollerine sıkışmadan özgürce yaşayabilmeleri için yapısal değişikliklere ihtiyaç olduğunu vurgular. devletlerin ve uluslararası kuruluşların kadın haklarına yönelik politikalar geliştirmesi ve uygulaması gerektiğini savunur. okin'in çalışmaları, kadın hakları mücadelesinde önemli bir referans noktası olmuştur.
