MUTLULUK VE ANLAMSIZLIK ARASINDAKİ İKİLEM - ALBERT CAMUS'UN FELSEFESİ

albert camus'un felsefesi, mutluluk ve anlamsızlık arasındaki ikilemi derinlemesine ele alır. camus'a göre, insanın varoluşu anlamsızdır ve hayatın kendisi absürttür. bu nedenle, insanın amacı mutlu olmak veya anlam aramak yerine, yaşamın absürtlüğünü kabul etmek ve buna karşı direnmek olmalıdır.



camus'un "yabancı" adlı eserindeki baş karakter meursault, hayatının anlamsızlığını kabul eden biridir. meursault, duygularını bastırarak yaşayan bir adamdır ve çevresindeki olaylar onu pek etkilemez. örneğin annesinin ölümünden sonra duyduğu duygu eksikliği ve cinayet işledikten sonra hissettiği pişmanlık yoktur. meursault'un bu tavrı, camus'un felsefesini yansıtır: hayatın anlamını aramak yerine onunla barışık olmak.

camus'a göre mutluluk da aslında anlamsızdır çünkü insanların doğası gereği mutsuz olmaya eğilimli olduklarına inanmaktadır. mutlu olma çabalarımız aslında boşa gitmektedir çünkü sonunda her şey yok olacak ve hiçbir şeyin geriye kalmayacağı bir evrende yaşamaktayız.

ancak camus aynı zamanda bu absürdlük karşısında direnmenin de önemli olduğunu savunur. insanlar hayatlarının anlamını kendileri yaratmalı ve varoluşsal boşluğa meydan okumalılardır. bu direniş şekli ise içsel özgürlük ile mümkündür.

albert camus'un felsefesi mutluluk ile anlamsızlık arasındaki ikilemi derinlemesine ele alarak insanların varoluşsal durumunu sorgular. ona göre hayatın kendisi zaten absürddür ancak bu durumu kabullenmek yerine buna karşı direnmek gerekir. insanlar kendi varoluşsal gerçekliklerini kabullenmeli ve içsel özgürlükleriyle yaşamlarına anlam katmalılardır.

2024-09-25 09:55

mutluluk ve anlamsızlık arasındaki ikilem - albert camus'un felsefesi başlığı hakkında sen de bilgi vermek istiyorsan şimdi kaydol.