ÖLÜMLE YÜZLEŞMEK VE YAŞAMIN DEĞERİNİ ANLAMAK - ALBERT CAMUS’UN YAKLAŞIMLARI

albert camus, 20. yüzyılın en önemli filozoflarından biri olarak kabul edilir. özellikle ölüm ve yaşamın değeri konularında ortaya koyduğu düşüncelerle tanınır. camus, ölümle yüzleşmek ve yaşamın değerini anlamak konularını ele alırken, insanın varoluşsal durumunu sorgulayan bir yaklaşıma sahiptir.



camus'a göre, insanlık varoluşunun temel gerçeği olan ölümle yüzleşmelidir. ölüm kaçınılmaz bir gerçektir ve herkesin hayatının bir parçasıdır. ancak camus'a göre, ölümün kaçınılmazlığı insanı umutsuzluğa sürüklememeli; aksine yaşamı daha da değerli kılmalıdır. çünkü ölümün bilinciyle hareket etmek, insanın yaşamına anlam katmaktadır.

camus'un "sisifos söyleni" adlı eserinde de bu düşüncelerini açıkça görebiliriz. sisifos efsanesinden esinlenerek yazdığı bu eserde camus, sisifos'un taşı her seferinde tepeye çıkarmasıyla anlatmak istediği şey aslında insanın sürekli tekrarlayan rutinler içinde bile anlam arayışında olduğudur. bu durumda da ölümün kaçınılmazlığına rağmen insanın yaşama tutunması ve ona anlam katması gerektiği vurgulanmaktadır.

camus'un yaklaşımına göre, yaşamın değeri de ancak ölümün bilinciyle fark edilebilir hale gelmektedir. ölümün kaçınılmazlığı karşısında insanoğlu kendine yeni amaçlar belirlemeli ve hayatının her anından keyif almalıdır. bu şekilde hem kendisi için hem de çevresi için daha anlamlı bir hayat sürebilme imkanına sahip olacaktır.

albert camus’un yaklaşımları doğrultusunda; ölümle yüzleşmek ve yaşamın değerini anlamak insanoğlu için önemli bir sorumluluktur. önemli olan ise bu gerçekler karşısında umutsuzluğa kapılmadan hareket etmek ve her günü dolu dolu geçirmektir.