popper, sosyal adalet kavramına oldukça eleştirel bir bakış açısına sahiptir. ona göre, sosyal adaletin mutlak bir tanımı veya standartı yoktur ve bu nedenle de herhangi bir toplumda tam anlamıyla gerçekleştirilemez. popper'a göre, sosyal adaletin gerçekleştirilmesi için toplumun bireylerinin özgürlüklerine müdahale etmek gerekmektedir ve bu da totaliter bir rejime yol açabilir.
popper'a göre, sosyal adalet kavramının temelinde eşitlik ilkesi yatar. ancak popper, eşitliğin sadece fırsat eşitliği olarak anlaşılması gerektiğini savunur. yani her bireyin aynı imkanlara sahip olması gerektiğini düşünür ancak sonuçların eşit olmasını beklememektedir. çünkü popper'e göre insanlar doğal olarak farklı yeteneklere ve becerilere sahiptir ve bu nedenle de sonuçların eşit olması mümkün değildir.
popper ayrıca, sosyal adaletin gerçekleştirilmesinin imkansız olduğunu da savunur. ona göre, insanlar arasındaki ekonomik ve sosyal farklılıkların ortadan kaldırılması mümkün değildir çünkü her bireyin farklı hedefleri, istekleri ve ihtiyaçları vardır. bu nedenle, sosyal adaletin gerçekleştirilmesi için toplumun bireylerinin özgürlüklerine müdahale etmek gerekmektedir ve bu da totaliter bir rejime yol açabilir.
popper'a göre, sosyal adaletin gerçekleştirilmesi yerine bireysel özgürlüklerin korunması daha önemlidir. ona göre, insanların kendi hedeflerini belirleyebilmeleri ve kendi hayatlarını yönlendirebilmeleri en temel haklarıdır. bu nedenle de devletin rolü, bireylerin özgürlüklerini korumak ve onlara eşit fırsatlar sunmak olmalıdır.
popper'ın sosyal adalet kavramına bakış açısı oldukça eleştirel ve pragmatiktir. ona göre sosyal adalet mutlak bir tanım veya standart değildir ve herhangi bir toplumda tam anlamıyla gerçekleştirilemez. bunun yerine bireysel özgürlüklerin korunması daha önemlidir çünkü insanların kendi hedeflerini belirleyebilmeleri en temel haklarıdır.
