ROSİ BRAİDDOTİ’DE SUBJEKTİFLİK KAVRAMININ YERİ

subjektiflik kavramı, bireyin kişisel deneyimleri, duyguları ve düşünceleri doğrultusunda bir konuya yaklaşımını ifade eder. bu kavram, insanların farklı bakış açılarına sahip olabileceğini ve herkesin aynı konuyu farklı şekilde algılayabileceğini vurgular. subjektiflik, objektiflikten farklı olarak bireysel perspektifleri ön plana çıkarmaktadır.



subjektiflik kavramının yeri oldukça önemlidir çünkü insanlar arasındaki farklılık ve çeşitliliği anlamamızı sağlar. her bireyin yaşadığı deneyimler, edindiği bilgiler ve sahip olduğu değerler onun bakış açısını belirler. dolayısıyla aynı konuya dahi olsa herkesin subjektif bir bakış açısı vardır.

örneğin, bir filmi izleyen iki kişi aynı olayları gözlemlemiş olabilir ancak film hakkındaki düşünceleri tamamen farklı olabilir. bir kişi filmi çok etkileyici bulurken diğer kişi sıkıcı bulabilir. bu durumda subjektiflik devreye girer ve her iki kişinin de kendi deneyimleri doğrultusunda film hakkında farklı düşünmelerine neden olur.

subjektiflik kavramının yeri özellikle sanat eserleri üzerinde daha belirgin bir şekilde görülür. bir resmi ya da bir şiiri yorumlarken herkesin kendine özgü bir bakış açısı vardır ve bu da eserin nasıl algılandığını etkiler. kimi için bir tablo çok etkileyici olabilirken kimisi için anlam taşımayabilir.

subjektiflik kavramının yeri hayatın her alanında karşımıza çıkabilir ve bu durum insanların zenginliğini gösterir. her bireyin kendine özgü dünyası vardır ve bu da toplumun renkliliğini arttırır. subjektifliği kabul ederek diğer insanların bakış açısını anlamaya çalışmak ön yargılardan uzaklaşmamızı sağlar ve daha hoşgörülü bir toplum olmamız için katkı sağlar.