jean-jacques rousseau, 18. yüzyılın önemli filozoflarından biridir ve mutlu yaşam kavramına farklı bir bakış açısı getirmiştir. rousseau'ya göre, mutluluk doğal ve basit bir şekilde yaşamakla elde edilebilir. ona göre, modern toplumun getirdiği karmaşık yapılar ve yapay ihtiyaçlar insanları gerçek mutluluktan uzaklaştırmaktadır.
rousseau'nun düşüncelerine göre, insanların doğal halleriyle yaşaması gerekmektedir. doğaya uygun olarak yaşayan insanlar daha özgürdür ve bu da onların mutlu olmalarını sağlar. ancak modern toplumda bireylerin özgürlükleri sınırlanmıştır ve bu da onların mutsuz olmasına neden olur.
rousseau ayrıca, mülkiyetin de insanları mutsuz ettiğini savunur. ona göre mülkiyet ilişkileri sosyal eşitsizlikleri artırır ve insanları rekabetçi bir ortama iter. bu durum ise bireylerin sürekli olarak daha fazlasını istemesine yol açar ve sonu gelmez bir hırsa dönüşebilir.
mutlu yaşam için rousseau'nun önerdiği çözüm ise basitlikten geçer. insanların doğal ihtiyaçlarını karşılaması gerektiğini savunan rousseau, lüks ve yapay ihtiyaçlardan kaçınılması gerektiğini vurgular. doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılması ve insanların doğaya saygı göstermesi de mutlu yaşamın temel unsurları arasındadır.
rousseau ayrıca toplumun da yeniden düzenlenmesi gerektiğini savunur. ona göre, insanlar doğal olarak iyilikseverdir ve toplumda dayanışma ve eşitlik prensiplerine dayanan bir yapı kurulmalıdır. bu şekilde insanlar daha adil bir ortamda yaşayabilirler ve bu da onların mutlu olmalarını sağlar.
rousseau'nun mutlu yaşam kavramına bakış açısı doğaya uygunluk, basitlik ve sosyal adalet üzerine kuruludur. modern toplumun getirdiği yapay ihtiyaçlar ve rekabet ortamı insanları gerçek mutluluktan uzaklaştırırken, doğal hallerinde yaşayan bireyler daha özgür ve mutlu olabilirler. rousseau'nun fikirleri günümüzde de önemli tartışma konularından biridir çünkü modern hayatın getirdiği stres, tüketim çılgınlığı ve sosyal eşitsizlikler insanları gerçek anlamda mutsuz edebilmektedir.
