SANDRA HARDİNG FELSEFESİ İLE BİLİMDEKİ CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ SORUNU.

sandra harding, feminist felsefenin önemli isimlerinden biridir ve bilimdeki cinsiyet eşitsizliği sorununu ele alırken post-positivist bir yaklaşım benimser. harding'e göre, bilimsel bilginin üretimi ve yayılması sürecinde cinsiyet eşitsizliği mevcuttur ve bu durumun nedenleri sosyal, kültürel ve politik faktörlerle ilişkilidir.



harding'in felsefesine göre, bilimsel araştırmaların çoğu erkek egemen bir perspektiften yürütülür. bu da kadınların deneyimlerini, bakış açılarını ve katkılarını görmezden gelerek cinsiyet eşitsizliğini pekiştirir. bilimin nesnel olduğu düşüncesiyle hareket eden bu anlayışta, kadınların deneyimleri ikincil hale gelir ve evrensel kabul gören "nesnel" gerçeklikten dışlanır.

harding'e göre, bu sorunu çözmek için feminizmle bilimi entegre etmek gerekmektedir. feminist epistemoloji olarak adlandırılan yaklaşımda ise objektiflik yerine konumellik vurgulanır. yani her bireyin kendi deneyimleriyle şekillenen bir gerçeklik algısı olduğu kabul edilir. bu perspektifle bakıldığında kadınların deneyimleri de önem kazanır ve bilimsel araştırmalarda daha fazla yer alması gerektiği savunulur.

bilimdeki cinsiyet eşitsizliği sorununu çözmek için harding, bilimsel araştırmaların toplumsal cinsiyet rollerini ve güç ilişkilerini göz önünde bulundurması gerektiğini savunur. araştırma konularının seçiminden veri toplama ve analiz süreçlerine kadar her aşamada cinsiyet eşitliğinin sağlanması önemlidir. ayrıca, kadınların bilimsel araştırmalara katılımını teşvik etmek için politik düzeyde de değişiklikler yapılmalıdır.

harding'in felsefesi, bilimdeki cinsiyet eşitsizliği sorununu ele alarak bu alanda dönüşüm yaratmayı hedefler. kadınların deneyimleri ve bakış açılarına değer veren bir yaklaşımla bilimin daha kapsayıcı olabileceğine inanır. bu sayede hem kadınların katılımını artırabilir hem de daha objektif bir gerçeklik algısı elde edebiliriz.

sandra harding'in felsefesi bilimdeki cinsiyet eşitsizliği sorununa dikkat çekerken feminizmi ve post-positivist bir yaklaşımı birleştirir. bilimsel araştırmaların erkek egemen perspektiften uzaklaşıp kadınların deneyimlerini ve katkılarını göz önünde bulundurması gerektiğini savunur. bu şekilde bilim daha kapsayıcı ve objektif bir hale gelebilir. ancak bu dönüşüm için hem bireysel hem de politik düzeyde çaba sarf etmek gerekmektedir.

2023-07-22 04:55

sandra harding felsefesi ile bilimdeki cinsiyet eşitsizliği sorunu. başlığı hakkında sen de bilgi vermek istiyorsan şimdi kaydol.