SÖMÜRGECİLİK, İRKÇILIK VE CİNSİYET AYRIMCILIĞI - MOHANTY'NİN ANALİZİ

sömürgecilik, ırkçılık ve cinsiyet ayrımcılığı, küresel düzeyde yaygın olarak görülen ve birbirleriyle sıkı bir şekilde ilişkili olan sosyal sorunlardır. bu konular üzerine çalışmalar yapan hintli feminist akademisyen chandra talpade mohanty, bu üç olgu arasındaki bağlantıları derinlemesine inceleyerek önemli analizler yapmıştır.



mohanty'ye göre, sömürgecilik, ırkçılık ve cinsiyet ayrımcılığı birbirini besleyen ve güçlendiren yapılar olarak karşımıza çıkmaktadır. sömürgecilerin egemenlik kurduğu toplumlarda ırksal ve cinsiyet temelli hiyerarşiler oluşturulmuş ve bu hierarşilerin sürdürülmesi için ideolojik mekanizmalar geliştirilmiştir. bu durum ise hem kadınların hem de belirli etnik grupların ezilmesine yol açmıştır.

mohanty'nin analizlerine göre, batılı feminizmin evrenselci yaklaşımları da bu yapıları güçlendirmekte ve farklı kültürel bağlamlarda yaşayan kadınların deneyimlerini görmezden gelmektedir. batılı feminizmin beyaz kadın merkezli bakış açısı, sömürgeci zihniyetle örtüşmektedir ve diğer kültürlere mensup kadınları "geri", "aciz" veya "bağnaz" olarak tanımlamaktadır.

bu nedenle mohanty, feminizmin evrenselci yaklaşımlarını eleştirerek yerel deneyimleri merkeze alan bir feminist perspektif önermektedir. ona göre, farklı coğrafyalardan gelen kadınların deneyimleri dikkate alındığında ortak mücadele alanları bulunabilir ve böylelikle sömürgecilik, ırkçılık ve cinsiyet ayrımcılığı gibi yapılarla daha etkin bir şekilde mücadele edilebilir.

mohanty'nin analizi bize gösteriyor ki; sömürgecilikten kaynaklanan ırksal ve cinsiyet temelli ayrımcılıklar ancak çoklu kimliklerin anlaşılmasıyla çözüme kavuşabilir. farklı kültürel bağlamlardan gelen kadınların deneyimlerinin dikkate alındığı bir feminist perspektif ile daha adil bir dünya inşa edilebilir.