SOSYAL ADALET KAVRAMININ MARKSİST PERSPEKTİFTEN DEĞERLENDİRİLMESİ

sosyal adalet kavramı, toplumda eşitlik ve adaletin sağlanması, herkesin hak ettiği yaşam standartlarına sahip olması anlamına gelmektedir. marksist perspektiften bakıldığında ise sosyal adalet, sınıf mücadelesinin sonucu olarak ortaya çıkan bir kavramdır.



marksistler, toplumun sınıflara ayrıldığını ve bu sınıflar arasında sürekli bir çatışma olduğunu savunurlar. kapitalist sistemde burjuvazi ile proletarya arasındaki çelişki ve mücadele, sosyal adaletsizliğin temel nedenidir. burjuvazi, üretim araçlarına sahip olan ve ekonomik gücü elinde bulunduran sınıftır. proletarya ise emeklerini satmak zorunda kalan işçi sınıfıdır.

marksistler, sosyal adalete ulaşmanın tek yolunun kapitalizmin yıkılması ve proletaryanın iktidarı ele geçirmesi olduğunu savunurlar. bu sayede üretim araçlarının kolektif olarak kullanılması sağlanacak ve herkesin ihtiyaçları karşılanabilecektir. sosyal adalete ulaşmak için var olan ekonomik düzenin değiştirilmesi gerekmektedir.

marksist perspektiften bakıldığında sosyal adalet; eşitlikçi bir toplum düzeninin kurulmasına dayanmaktadır. sınıfsal eşitsizliklerin giderilmesi, emeğin sömürülmemesi ve herkesin insanca yaşama hakkına sahip olması marksist ideolojinin temel prensiplerindendir.

marksist perspektiften değerlendirildiğinde sosyal adalet kavramı; kapitalizmin yıkılmasını ve emeğe dayalı bir toplum düzeninin kurulmasını gerektiren bir kavramdır. eşitlikçi bir yaklaşımla hareket eden marksistler, sosyal adalete ulaşmanın ancak sınıfsız bir toplumda mümkün olabileceğini savunurlar.

2024-10-10 07:55

sosyal adalet kavramının marksist perspektiften değerlendirilmesi başlığı hakkında sen de bilgi vermek istiyorsan şimdi kaydol.