susan okin, feminist bir filozof olarak kadının toplumdaki yerini ve eşitlik mücadelesini merkeze alan önemli çalışmalara imza atmıştır. onun felsefesinde kadının toplumdaki yeri, cinsiyet eşitliği ve adalet kavramları etrafında şekillenir.
okin'e göre, kadınların toplumda eşit haklara sahip olması ve ayrımcılığa maruz kalmaması gerekmektedir. kadınlar, erkeklerle aynı sosyal, politik ve ekonomik fırsatlara sahip olmalıdır. ancak gerçeklikte bu durum pek de böyle değildir. toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle kadınlar genellikle ikincil konumda tutulur ve erkek egemen bir düzende yaşarlar.
okin'in felsefesinde kadının toplumdaki yeri üzerine odaklandığı noktalardan biri de aile yapısıdır. o'na göre geleneksel aile yapısı, kadınların özgürlüklerini sınırlayan bir yapıya sahiptir. ev içindeki işlerin büyük çoğunluğu genellikle kadına yüklenirken erkekler daha çok kamusal alanda faaliyet gösterme imkanına sahiptir. bu durum da kadınların sosyal hayatta geri planda kalmasına neden olur.
kadının toplumdaki yerinin güçlendirilmesi için okin, eğitim ve istihdam olanaklarının eşit şekilde sunulması gerektiğini savunur. kadınların eğitim alması ve kariyer yapma imkanlarına sahip olmaları, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin azaltılmasında önemli bir adımdır. ayrıca kadınların siyasi katılım oranının artırılması da okin'in vurguladığı noktalardan biridir.
okin'in felsefesinde kadının toplumdaki yeriyle ilgili olarak ayrımcılıkla mücadele de önemli bir yer tutar. kadınlar, erkeklerle aynı haklara sahip olmalı ve herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmamalıdır. toplumda cinsiyet temelli önyargılara karşı bilinçlenme ve bu konuda adalet sağlanması için çaba harcanmalıdır.
susan okin'in felsefesinde kadının toplumdaki yeri üzerine odaklandığı noktalar arasında cinsiyet eşitliği, adalet, aile yapısı, eğitim ve istihdam olanakları ile ayrımcılıkla mücadele gibi konular bulunur. ona göre kadınlar erkeklerle tam anlamıyla eşit haklara sahip olmalı ve toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle ikincil konumda tutulmamalılardır. bu amaçla, eğitim, istihdam ve siyasi katılım olanaklarının eşit şekilde sunulması gerekmektedir. kadının toplumdaki yerinin güçlendirilmesi için ayrımcılıkla mücadele edilmeli ve cinsiyet temelli önyargılara karşı bilinçlenme sağlanmalıdır.
