felsefenin tesellisi - alain de botton (5)
musa ve tektanrılıcılık - sigmund freud (4)
osmanlı'da seks - murat bardakçı (3)
ruh ve haz - sigmund freud (3)
yalanın siyaseti - yalın alpay (3)
kuran incil ve tevrat'ın sümer'deki kökeni - muazzez ilmiye çığ (3)
her güne yeni bir shakespeare - allan percy (2)
totem ve tabu - sigmund freud (2)
umut devrimi - erich fromm (2)
pratik felsefe - gilles deleuze (2)
bir yanılsamanın geleceği - sigmund freud (1)
kitaplar ve sigaralar - george orwell (1)
paris ve londra'da beş parasız - george orwell (1)
felsefe incelemeleri - karl marx & friedrick engels (1)
haşlanmış harikalar diyarı ve dünyanın sonu - haruki murakami (1)
hegel felsefesine giriş - alexandre kojeve (1)
adalet melekleri - serdar kuş (1)
tekeşlilik - adam phillips (1)
uygarlığa dair hoşnutsuzluğumuz - sigmund freud (1)
ben ve savunma mekanizmaları - anna freud (1)
hayat problem çözmektir - karl popper (1)
"tabuların önemini birkaç örnekle daha açmak istiyorum; aşağıdaki olay bilmeyerek de olsa krala ya da onunla ilgili bir şeye dokunmanın doğurduğu korkunç etkiyi gösterir.
yeni zelanda'da yüksek konumlu ve çok kutsal sayılan bir kral, nasılsa, yemeğinin artıklarını bir yolun kıyısına bırakmış. yoldan geçen genç ve sağlıklı bir köle bu artıkları görmüş ve yemeye başlamış. fakat daha bitirmeye fırsat kalmadan birisi kendisine korkunç haberi vermiş, yediği yemeğin kralın yemeğinin artıkları olduğunu söylemiş. adamcağız güçlü ve cesur bir savaşçı olduğu halde, bunu işitir işitmez yere yığılmış ve çırpınmaya başlamış. ertesi günün akşamına doğru da bu sebepten ölmüş."
freud bu kitapta ilkel yerlilerin arasındaki totem ve tabu meselesini araştırıyor. bu örnekte 'kralın yediği yemeğe dokunursan ölürsün' diye bir tabu var. adam bırakın dokunmayı bu yemekleri yemiş. ve tabu'nun gücü sebebiyle ertesi gün ölmüş. gerçekten çok ilginç bir mekanik bu tabu meselesi.
benzer bir tabu'da bizim müslümanlar arasında vardır. müslümanlıkta diğer büyük dinlerde olmayan çok etkili bir yasak vardır. diğer dinler düşüncenin kendisine eylem halini almadan bir günah yükü yüklemez. ama müslümanlıkta bir tane düşünce günahı vardır ve düşünce yaratılırsa bu en büyük günahlardan birisi olur. bu günah bu sebepten bir tabu haline gelmiştir. bu günah: 'allah'ın tek olamayacağı veya olamayacağı' şüphesidir, düşüncesidir. bu o kadar büyük bir günahtır ki, bu kuşkuyu gerçekten dikkate alırsanız, bunu gerçekten düşünürseniz dinden çıkar cehennemlik olursunuz.
bu başka bir örneğini hiç görmediğim bir düşünce tabusu. din belasından kurtulurken bu tabuyla ben de şiddetli bir biçimde yüzleşmiştim. tabu meselesi bu yüzden özellikle ilgimi çeken konulardan birisi.